Atilla Kence açıkladı: buluşma noktası BAHNHOF

Atilla Kence, sadece ikamet ettiği Rheda Wiedenbrück’de değil, sosyal hizmetlerinden dolayı çevrede tanınan birisi. Yarım asırdır Almanya macerasını dinlemek için Atilla ağabeyi evinde ziyaret ettik. Bize; 1965 yılında Almanya’ya’nın Gütersloh şehrine geldiğini söyledi ve sohbetimiz bu şekilde başladı. İşte anlattıkları:

Atilla Kence, 2007 yılında Almanya başbakanı Angela Merkel’in (solda) davetlisi olarak Berlin’e gitmiş, yaptığı sosyal çalışmalardan dolayı ödüllendirilmişti.
Atilla Kence, 2007 yılında Almanya başbakanı Angela Merkel’in (solda) davetlisi olarak Berlin’e gitmiş, yaptığı sosyal çalışmalardan dolayı ödüllendirilmişti.

“Almanya’ya Lübke AG’nin isteği üzerine geldim. Önce tren yolu ile Münih, sonrada Köln üzerinden Gütersloh-Rheda Wiedenbrück’a ulaştık. Tren istasyonunda beni şirketin genel müdürü ve eşi karşıladı. Oradan Lübke AG’nin Herzebrocker sokağındaki işçi yurduna yerleştik. 2 günlük istirahatın sonunda pazara çıktım. Etrafı dolaştım. Tekrar yaya olarak yurda döndüm. İkinci sonunn sonunda sabah erken saatlerde işe başladım. Kalifiye işçi olarak müracaatım değerlendirildiği için iki yıl sonra usta başı ünvanını aldım. Bu firmada hizmetim 2000 yılına kadar devam etti ve emekli oldum. Zaten firmada o yıllarda üretimi durdurmuştu.

ÜÇ ARKADAŞ DERNEK KURMA ÇALIŞMASI

Ağabey, sizi daha çok sosyal hayattan tanıyoruz. Biraz bahseder misiniz?
Nerden başlamamı istersin ki. 1970 yılında Turan Geyik, Taner Tekbaşaran ile dernek kurma çalışmalarını başlattık. Hedefimiz Türk toplumunu bir araya getirmekti. Onuda Rheda Wiedenbrück Türk İşçileri Yardımlaşma Derneği kurarak gerçekleştirdik. Kuruluş aşamasında Rheda Wiedenbrück belediyesi bize destek oldu, dernek binasına kira vermedik.

Atilla Kence, Öztürk gazetesinden Himmet ELMACI’ya konuştu.
Atilla Kence, Öztürk gazetesinden Himmet ELMACI’ya konuştu.

TOPLU SÜNNET MERASİMİ YAPTIK

Derneğin ilk yıllarında ne gibi çalışmalar yaptınız?
Kuruluşdaki hedefimiz insanlarımızı bir araya toplamaktı. Bunu başardık. Daha sonra ihtiyaç sıralamasına göre faaliyetlerimiz oldu. Mesela toplu sünnet programı yaptık. Daha sonra okuma-yazma bilmeyen ev hanımları için kurs düzenledik. Onların okuma yazmalarına vesile olduk. Ayrıca Türk dönerini tanıttık. Çünkü o dönnemlerde döneri kimse bilmezdi.

ALMANCAYI ÖĞRENDİM PARTİYE ÜYE OLDUM

Atilla ağabey, ben sizin sosyal alanda çok aktif olduğunuzu biliyorum. Bu enerjiyi nerden alıyorsunuz?
Çok haklısının aktif olmaya çalıştım. Almanya’ya geldiğim ilk günlerden itibaren Almancayı öğrendim ve siyasi olarak kendi fikrime uygun gördüğüm SPD’ye üye oldum. Üyeliğim halen devam ediyor. Burokrasideki çevremden dolayı insanlarımızın bir çok konulardaki sorunlarına çare bulduk. Bu yaptığım çalışmalardan dolayı Rheda Wiedenbrück belediyesinin tavsiyesi doğrultusunda Berlin’e davet edildim ve şansölye Angela Merkel’den plaket aldım.

TÜRKLERİ KAHVEYE ALMIYORLARMIŞ

Bu sohbeti noktalamadan önce sizden 54 yıllık Rheda Wiedenbrück hayatınızdan aklınızda kalan bir hatıranızı paylaşmanızı isteyeceğim, var mı?
O kadar yaşadıklarım oldu ki, hangi birini anlatayım? Hiç unutamadığım anılarımdan bir tanesi şu: Almanya’ya gelen ilk nesil Türkler, özellikle Rheda Wiedenbrück Tren İstasyonu çevresinde toplanırlardı. Orada da bir tane birane vardı. Sözde o birahaneye Türkleri almıyorlardı. Arkadaşlar arasında bu dedikodular yaygındı. Çok yanlış davranış biçimi olduğu için hemen birahaneye gittim, sahibiyle oturup konuştuk. Sohbetimiz ilerledikce cesaret buldum ve adama, “Bizim vatandaşları buraya almıyormuşsunuz” dedim. O da tebessüm ettikten sonra, “Bu söylediğiniz çok doğru değil. Bizim mekanımız herkese açık, sizde buradasınız. Ama bu söylentileri yayan kişiler, bütün boş vakitlerini dışardaki banklarda oturarak geçiriyorlar. Sonrada gelip WC’yi kullanmak istiyorlar. Buna hakları yok, müsade etmeyiz. En azından gelip bir kahve ve meşrubat içebilirler” dedi. Bunu hiç unutmam.

DİTİB CAMİ’NİN KURULUŞUNDA BULUNDUM

Ağabey çok teşekkür ediyorum. Son söylemek istediğin bir şey var mı?
Esasında söylemek istediğim bazı konular var ama gerek duymuyorum. Şunu gönül rahatlığıyla söylemek istiyorum, Almanya’ya geldiğim günden beri sosyal alanda çalışıyorum. Cami kuruluşu dahil insanlarımızın ihtiyaç duyduğu her alanda bulundum. DİTİB Cami kuruluşunda yer aldım. Sorumlu bir hayat yaşadığımı düşünüyorum.
• Himmet ELMACI