KRV seçimleri: Yeşiller ‘olmazsa olmaz’
Almanya’nın en yüksek nüfuslu eyaleti Kuzey Ren Vestfalya (KRV)’de yapılan parlamento seçimlerini resmi olmayan sonuçlara göre Hristiyan Demokrat Parti (CDU) ve Yeşiller kazandı. 18 milyon nüfusu, 13.2 milyon kişinin oy kullanma hakkı olduğu ve 277 bin Türk kökenli seçmenin bulunduğu KRV’de CDU 2017 seçimlerine göre oylarını %2,8 artırarak %35,7’lik bir sonuç ile birinci parti olma başarısını devam ettirdi. Sosyal Demokrat Parti (SPD)’nin kalesi olarak görülen KRV’de SPD %4,6 oy kaybederek ancak %26,7’lik bir sonuç elde edebildi. Bu sonuç SPD’nin bu eyalette almış olduğu en kötü sonuç olarak da tarihe geçti. SPD’nin hükümet kurma hayalleri böylece ilk bakışta suya düşmüş oldu. Yeşiller Partisi ise gecenin en büyük kazananları arasında yerini aldı. 2017 seçimlerine göre oylarını üç kat artırabilen (+ %11,8) Yeşiller ise toplamda %18,2’lik bir netice ile yeni kurulacak hükümette adeta ‘ben olmadan olmaz’ niteliğinde bir mesaj vermeyi başardı. KRV’de CDU’nun mevcut hükümet ortağı Hür Demokrat Parti (FDP) ise %6,7’lik bir oy kaybı ile toplamda %5,9’luk bir sonuç elde ederek büyük bir hezimete imza attı. Aşırı sol kanatta yer edinen Sol Parti (Linke) beklendiği gibi ancak %2,1 (- %2,8) oy oranı ile %5 barajını geçemedi. Aşırı sağ blokta yer alan Almanya için Alternatif (AfD)’de %1,9’luk bir kayıp ile toplamda %5,4 oy alabildi.
Bundan sonraki süreçte hükümeti kurma görevi SPD ile arasında neredeyse %10’luk bir fark bulunan CDU’da olacak. Mevcut Eyalet Başbakanı Hendrik Wüst’ün verdiği mesajlarda CDU ilk olarak Yeşiller Partisi’nin kapısını çalacak. Ancak yeşiller partisinin tabanı geleneksel olarak CDU’ya pek de sıcak bakmayan sol ağırlıklı kişilerden oluşuyor. Diğer yandan hükümete geldiği takdirde hangi politikaları izleyeceğini seçimlere bir hafta kala kamuoyu ile paylaşan Yeşiller yönetimi ile CDU’nun parti programı ve hedefleri arasında da önemli anlaşmazlıklar söz konusu. Burada özellikle ücretsiz kreşler, iklim ve enerji siyaseti, rüzgâr enerjisi konusundaki sorunlar, arazi kullanımı hakkındaki tartışmalar, konut ve eğitim politikasındaki zıt görüşler gibi birçok konuda özellikle CDU Yeşiller’e yanaşması gerekiyor. Aksi takdirde Yeşiller önceden beridir tercih ettiği mecburi olarak FDP’yi de yanına alarak SPD ile bir koalisyon hükümeti kurma ihtimali bulunuyor. Bu muhtemel ortaklığın aynı zamanda Berlin’deki federal hükümetin oluşturduğu koalisyonun aynısı olması hasebiyle diğer koalisyon seçenekleri ile kıyaslandığında daha sorunsuz işleyebileceği düşünülmekte. Zira FDP için böyle bir ‘trafik lambası’ koalisyonunda yer almak hükümete dâhil olmada iki seçenekten biri. Yeşiller ve FDP’nin diğer bir seçeneği ise ‘Jamaika’ koalisyonu ismi verilen CDU ile ortak bir hükümet. Ancak bu olasılık KRV’de şimdilik çok uzak görünüyor. Aynı şekilde matematiksel mümkün görünen CDU ile SPD arasında oluşturulabilecek dördüncü koalisyon şıkkına da (‘büyük koalisyon’) pek ihtimal verilmiyor.
CDU, Yeşiller ve FDP ile ortaklık kurmanın peşinde
Şu an CDU seçimin galibi olarak avantajlı durumda. Ancak SPD’de de iktidar hayalleri henüz bitmiş değil. SPD – CDU ile FDP hükümetinin iktidarını sonlandırma hedefini başarmış bir şekilde Yeşiller ve FDP ile bir ortaklığa girmenin planları içerisinde. Burada en belirgin ve avantajlı parti şüphesiz ki Yeşiller. Yeşiller CDU ile anlaştığı takdirde hükümette yerini almaktan ziyade büyük tavizler koparabilecek ve önemli pozisyonlara personel yerleştirebilecek konumda. İklim ve çevre partisi olarak da adlandırılan Yeşiller CDU ile anlaşamazsa SPD ve FDP onlara kapılarını zaten açmış durumda. Yeşiller’in popülerliği özellikle 18 ile 29 yaş arasındaki genç seçmenlerde çok yüksek. Büyük şehirleri, endüstrisi ve kentleşmiş yapısı ile meşhur olan KRV eyaletinde yeşil seçmenin sayısı gittikçe artıyor. Yeşiller iklim ve enerji siyasetinin yanı sıra sergilediği sosyal adalet politikası ile insanların nabzını yakalayabilmiş bir parti. Kurulduğunda marjinal bir parti halinde olan Yeşiller artık merkezde yer edinmeyi ve hatta SPD’nin geleneksel seçmenini kendi safına çekebilmiş bir parti düzeyinde.
Seçmen Olaf Scholz’un siyasetini beğenmedi
KRV eyalet seçimlerini eyalet politikasından ziyade genel politika ve uluslararası gelişmeler belirlemiştir. Buna göre Ukrayna savaşı, Korona Pandemisi, iklim ve çevre kirliliği, sürdürülebilir enerji, fosil ve nükleer enerjilerden çıkış, enflasyon ve tedarik sorunları KRV’deki insanlara daha fazla etki edebilmiştir. KRV seçim sonuçları bu konularda şansölye Olaf Scholz’un başını çektiği mevcut federal hükümete de bir mesaj anlamı taşımaktadır. Seçmen sandıkta açıkça Scholz ve partisi SPD’nin gerek Almanya genelinde gerekse uluslararası siyasette sergilediği politikalarından pek de memnun olmadığını açıkça ifade etmiştir.