„Huffington Post” Gazetesi’nin aktüel bir haberine göre Almanya’da Müslümanlara ve Müslüman kuruluşlara yönelik saldırılar sanıldığından daha yüksek çıkmıştır. Polis ve iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı 2017 yılının 2. çeyreği için 274 İslam düşmanı saldırı kaydetmiştir. Önceleri aynı çeyrek için bu rakam 201 olarak bildirilmiştir. Yani 73 saldırı bir sebepten dolayı istatistiklere geçmemiş veya geçememiştir. Bunun sebeplerinin araştırılması gerekmektedir. İslam düşmanı saldırılarda yetkililerin gereken titizliği gösterip göstermediklerine, şayet göstermiyorlar ise bunun nedenleri daha yakından ele alınması ve gerekli önleyici mekanizmalar kurulması düşünülebilir.
2017’nin ilk dokuz ayında neredeyse 700 İslam düşmanı eylem
Sol Parti iç politika uzmanı Ulla Jelpke’nin Almanya Federal Hükümetine yönelttiği „küçük soru önergesine” aldığı cevapta ilginç rakamlar mevcuttur. Buna göre 2017 yılının ilk üç çeyreğinde (01.01.2017-30.09.2017) 691 İslam düşmanı suç kayıtlara geçmiştir.
2017’nin 3. çeyreğinde yaşanan 217 saldırı ve suç da 1. çeyrekte meydana gelen 200 saldırıdan yüksek olduğu açıklanmıştır. Raporlarda 2017 yılının 3. çeyreğinde 9, 2. çeyreğinde ise 16 Müslüman’ın yaralandığı bildirilmektedir. 2016 senesinde ki rakamlar maalesef tatmin edici değildir. 31.12.2016’ya kadar İslam düşmanı olaylar ve Müslümanlara karşı işlenen suçlar sadece „nefret suçları” adı altında ele alınıyordu. Bu rakamlar 2017 ile kıyasla tabi ki tamamıyla oransızdır. Resmi makamların bu verileri ancak 2017 başından itibaren „İslam düşmanı Suçlar” olarak değerlendirdiğinden dolayı 2016 için kıyaslanabilecek rakamlar olmadığı anlaşılmaktadır.
Faillerin neredeyse tamamı aşırı sağcı
„Huffington Post” Gazetesinin haberine göre faillerin neredeyse bütün olaylarda aşırı sağcılardan oluştuğu ancak hiç birisinin tutuklanmadığı söylenmektedir. 2016 ve 2017 için cevaplandırılan soru önergeleri araştırıldığında sadece bir kişinin tutuklandığı anlaşılmaktadır. Federal Hükümet bu kişinin 2017 senesinin 2. çeyreğinde yargılandığını bildirmektedir. Ancak diğer çeyreklerde hiçbir failin tutuklan(a)maması veya hükümetin söylediği gibi bununla ilgili kendilerinde bir bilginin bulunmaması kafalardaki soru işaretlerinin büyümesine neden olabilmektedir.
İşlenen suçlar arasında internet üzerinden Müslümanlara ve Müslüman mültecilere yönelik nefret („nefret yorumları”), tehdit mektupları, başörtülü bayanlara yönelik saldırılar, Müslüman erkeklere (baylara) sokak ortasında saldırılar, mala zarar verme ve binalara çizilen aşırı ırkçı duvar yazıları gibi eylemler bulunmaktadır.
Sol Parti iç siyaset uzmanı Ulla Jelpke 2. çeyrek (2017) için sayılarda yapılan yukarıya yönelik düzeltmenin yüksekliğinden dolayı şaşkınlığını saklayamamaktadır. Jelpke tehlikenin geçtiğine yönelik herhangi bir sebebin bulunmadığını söylemekte ve „Biz burada sadece buzdağının görünen yüzü ile muhatabız”, demektedir.
Cami saldırıları – Sorunlu istatistikler
Federal Hükümetin Sol Parti’nin küçük soru önergesine verdiği cevapta camilere yönelik saldırıların 2017’nin 3. çeyreğinde 16 (2. Çeyrekte 13 saldırı) olarak belirlendiği görülmektedir. 2017 yılının ilk çeyreğinde resmi makamların kayıtlarına geçen 19 cami saldırısı gerçekleşmiştir. Bu demektir ki, 1.1.2017 ile 30.09.2017 arasında Almanya’da en az 48 camiye yönelik eylem düzenlenmiştir.
2016 senesi için istatistiklere 84 cami saldırısı yansımıştır. 2016’nın ilk çeyreğinde 9, 2. çeyreğinde 18, 3. çeyreğinde 30, son çeyreğinde ise 27 eylemin istatistiklere yansıdığı gözlemlenmektedir. Bu arada istatistiklerin çok karışık ve her çeyrek için ayrı bir raporun bulunduğunu belirtmekte fayda var. Zira raporların puzzle gibi birbirine bağlanması gerekmektedir. Örneğin her yeni çeyrekte geçmiş çeyreğe yansımayan rakamlar ve saldırılar verilmekte bu rakamların da geçmiş çeyrekte yaşanan olaylara eklenmesi gerekmektedir. Ayrıca ne yazık ki senelik toplu bir rakam da verilmemektedir.
2017 yılında mültecilere ve mülteci yurtlarına yapılan saldırılarda da endişe verici rakamlar mevcuttur. 2017’nin ilk üç çeyreğinde mültecilere karşı toplam 858 saldırı gerçekleştirilmiştir. Bu saldırıları işleyen faillerin rakamları ise 1091 olarak istatistiklere yansımaktadır. Bunun da ne yazık ki İslamdüşmanlığı ve Müslüman nefreti ile bir bağlantısı görülmektedir: Çünkü son birkaç yıl içinde Almanya’ya göç eden mültecilerin çoğu Müslümandır. Ve birçok saldırı onların bu kimliği yüzünden gerçekleşebilmektedir. Geldiğimiz durum çok vahim bir tabloyu göz önüne getirmektedir: Müslüman ve Türk olmak hedef haline gelmeyi de teşvik etmektedir. Yani Müslüman ve Türk kimliği ile yaşamak hiç kolay değildir. Çözüm sizce asimilasyonmudur?