8 Mart 1857’de New York’da emeklerinin mücadelesini veren 129 kadın yanıp kül oldular.
Bu kadınlar, bu olaydan tam 110 yıl sonra Birleşmiş Milletler’in 8 Mart’ı Dünya Emekçi Kadınlar günü ilan etmesi ile dünya kadınla-rının simgesine dönüş- tüler. Emekçi Kadınların bütün arzusu; bir gün değil, her gün, ömürleri boyunca insan olarak algılanmak, bedenlerinin kıymetinin bilinmesi, taciz ve tecavüzden uzak bir yaşam.
Ancak gerek dünyada, gerek ülkemizde yaşanan gerçekler, kadınların bu arzularının gerçekleşemediğine işaret ediyor.
HER 4 SAATTE 1 KADIN TECAVÜZE UĞRUYOR.
2018 yılı istatistiklerine göre Amerika, kadınların en çok tecavüze uğradığı ülkeler arasında birinci sırada yer alıyor. Almanya‘da 2003 yılında 8766 kadın cinsel istismara uğramış. Bu araştırma, Türkiye’nin karnesinin de bu konuda oldukça kötü olduğunu gösteriyor. Türkiye‘de kadınların yüzde 38’i fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor. Kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz vakaları maalesef hukuksal olarak iyi değerlendirilmediği içinde kadınlar bu konuda herhangi bir kuruma başvurmaktan çekiniyorlar.
„ORUÇLUYDUM“
Sadece cinsellik de değil. Kadının sokakta serbest dolaşım hakkı bile zaman zaman tacize uğrayabiliyor.
Abdullah Çakıroğlu. Bu adı hepimiz belediye otobüsüne şortla binen hemşire Ayşegül Terzi’ye attığı tekme ile tanıdık. Olay sosyal medyaya düşünce yakalandı. „Giydiği şort ortama uygun değildi. Bu nedenle sinirlendim“ diye demeç verdi. Defalarca serbest bırakıldı. Defalarca yeniden tutuklandı. Sonunda medya baskısı ve kadınların tepkisi ile 3 yıl 10 ay ceza aldı.
Ercan Kızılateş. Pendik’de minibüsde Ramazan ayında şort giydi diye Melis Sağlam’a yumrukla saldırdı. Saldırgan 3 gün sonra yakalandı. Ama yakalanması ile serbest bırakılması hemen hemen aynı ana denk geldi. „Tahrik oldum, oruçluydum“ diye „savunma“ yaptı. Tepkiler üzerine tekrar gözaltına alındı. 3 yıl 4 ay hapis cezası aldı. Yattığı süre cezasına sayıldı. Tahliye oldu.
Hırsızlık, gasp, silahla saldırganlık, vergi suçları bunların hepsinin cezaları var.
Ama şort giyen kadınsanız, mümkünse sokakta dolaşmayın !
Zira bu sebeple saldırıya uğradığınızda, hukuk ve adalet saldırandan daha fazla saldırılan olarak sizi şuçlu buluyor. Çoğu tecavüz davasında sanığın „kendi rızası“ olduğu savunuluyor.
ADIM KADIN
Bora Ayanoğlu’nun „Adım Kadın“ı Türk popunun feminist şarkılarından biri. Sözleri her konuda faturanın kadına çıkarıldığını ifade ediyor.
“Bana herkes sahip / Benim hiç hakkım yoktur/ Ben akıldan yoksun/ Ama vazifem çoktur/ Adem’in yediği elma/ Hep benden sorulur/ Çünkü adım kadın / Kadınım hükmüm yoktur.
Biz kadınların tüm gücümüzle seslerini çıkarıp, kadına şiddete, her türlü kadın eylemine karşı durmamız gerekiyor. Bunu yapabiliriz. Çünkü adımız KADIN !
• Esin Erel – Nicoara