Ne demiş Aysel Gürel, ‘Ben her bahar aşık olurum rüzgar olur yağmur olurum…’
İlkbahar; tabiatın uyandığı, soğuk, karanlık havalardan sonra güneşi hissetmeye başlayacağımız günler. Doğa ile birlikte zihinde uyanıyor. Kendimizi yenilemek, yeni kararlara, yeni aşklara, yeni rotalara yelken açmak istiyoruz.
BEYAZ ATLI PRENS
Kumsalda yalnız mı kalayım? Yaz akşamı sefalarında koluma kimi takayım ? arayışı aceleceliği sonunda duvara toslamak da var. Aşk aramak deyince akla ilk olarak sadece kadınlar gelse de, bir o kadar erkek de aynı dertden müzdarip. Herkes baharı, yazı, gülüp, eğlenerek, dans ederek, severek, sevişerek geçirmek istiyor ama bir sakin olun! Karşınıza, evlenmesi ile kalbimizde derin bir yara açan, hayallerin erkeği, beyaz atlı prens “Burak Özçivit” çıkabilir! Muhteşem ! Hayalinizin kadını durumunda da; “Türkiye’de En Çok Arzulanan Top 99 Kadın Oylaması” sonucu birinci olan „Adriana Lima“!!
Bu durumda talih yüzünüze gülmüş demektir. Yaşasın ! Aranan kan bulundu.
Ama ya Hababam Sınıfından „İnek Şaban“a ya da „Hürrem Hoca“ ya rastgelirseniz ne olacak?
HİCAZDAN NAĞMELER DİNLERKEN, DOĞANIN SESSİZLİĞİ YANKILANSIN
Gitmek mi zor? Kalmak mı zor?
Ben her bahar aşık olmam ama her bahar ruhum bir yerlere kaçmak ister. Hayallerimde hep bir sahil kasabası var. Ama bu sahil kasabası yaz aylarında metre kareye 300 kişinin düştüğü, denize girmek için soyulduğun, kafa dinlemek yerine gürültüden, karmaşadan kafayı yediğin bir yer kesinlikle değil.
Benden başka derin sohbetlere dalacağım 3-5 kişi tabii ki olsun etrafda. Akşamları donansın soframız, hicazdan nağmeler doğanın sessizliğinde yankılansın. Kebap kokuları değil, kekik kokuları gelsin burnuma. Mehtap denizle buluşsun, huzur yayılsın tüm bünyeme..
Böyle bir yer şu ana kadar keşfedemedim. Ama keşfetsem gider miyim? Bir yanım diyor „sırtında yumurta küfesi yok‚ haydi Esin kalk gidelim“ diğer yanım diyor „nereye ? o kadar kolay mı? sorumluluklar, iş, güç“
Bugüne kadar hep ‚KAL‘ diyen yanım kazandı. Baharda bir yerlere kaçmak hayal ötesine geçemedi. Ama bu bahar kararımı verdim.
“Carpe diem!” yani “Anı yaşa!” Bu bahar yavaştan yavaştan, hafif hafif sıyrılıp gitmeyi planlıyorum.
60 yaşlar ! 20’lerdeki o telaş, o hırs, “Onu da becereyim, bunu da yapayım!” yok artık.. Zaman sakinlemek zamanı !
8 Mart Dünya Kadınlar gününde tüm kadınlara sağlık, afiyet ve mutluluk dolu bir gelecek diliyorum.