Almanya’da ticarete atılan hemen hemen herkesin bir hikayesi var. Bu hikayeler öyle uzun, çetrefilli falan değil, çok basit ve anlaşılır cinsten. Duyduğunda, “Yapma yaa” diyorsun.. Devamında da başarıyı dinliyorsun. Tabii ki, öyle kolay yakalanmıyor başarı, azimli, gayretli, ısrarlı çalışma gerektiriyor. İşte Mehmet Genç’in başarı hikayesi de bunlardan biri. 1975’de daha 2 yaşında iken Almanya’ya babasının yanına geliyor. Okul ve meslek derken evleniyor. Görmüş geçirmiş baba Nüsret Genç, oğluna 5 bin Mark veriyor, “Git kendine bir araba al” diyor. O da tanıdıklarıyla birlikte Essen Araba Pazarına gidiyor, oradan araba almıyor ama, pazardan aldığı ilham ile işe başlıyor.
İsterseniz detayları Mehmet Genç’ten dinleyelim:
Mehmet bey, nasıl başladınız galeri işine?
Ben Audi 80 hastasıydım. Her zaman gazetelere bakar, fırsatını kollardım. Babamda bunun farkındaydı. Yeni de evlenmiştim. Babam çağırdı, “Yeni evlendin, al şu 5 bin Mark’ı kendine araba al” dedi. Zeki Eryiğit ağabeyi aradım. Kurban Çelik ile gelmişlerdi. Gittik Essen’deki oto pazarına. Baktım, orası ana-baba günü. Araba için, “Sen alacaksın, ben alacağım” kavgası yapılıyor. Yani talep çok, araba yok. Bu günün tam tersi. Kavga edilen arabanın reklamı Kurier gazetesinde yayınlanmıştı, Gütersloh’a geri döndüğümde hemen gazeteyi aldım, arabayı buldum, satıcı ile buluştuk. Sıkı bir pazarlık yaptım, 9 bin DM’ye arabayı aldım. Günlerden Cuma idi, yanımda babamın verdiği 5 bin DM vardı, onu hemen ödedim. Pazartesi günü de 4 bin DM’yi ödeyerek arabayı aldım.
Arabayı satmak üzere mi almıştınız?
Esasında değil ama arabaya Essen pazarına götürdüm, daha pazara girmeden kapıda 9800 Mark teklif ettiler, ben de sattım. O arabayı alan kişi de pazara girdi, gözümün önünde 11 bin DM veren bir kişiye arabayı verdi.
Araba işine bu şekilde başladınız o halde?
Aynen öyle. İkinci arabamı da 10 bin DM’ye aldım, 11 bine sattım. İlk altı ayda babamdan aldığım 9 bin Mark’ı geri verdim, 5 bin DM’de sermayem oldu.
Şimdi Essen Pazarı ne durumda?
15-20 senedir gitmiyorum. Çünkü oranın kalitesi düştü. Oradan araba alıp burada satamazsın. Çünkü çöplük arabası. Kazalı, kilometresi indirilmiş, Biz şimdi arabalarımızı büyük şirketlerden alıyoruz.
İlk yerini ne zaman açtın?
1996’da orayı açtım. 1993 yılında araba işine başladım. Yücel Kılıç kardeşimle beraber açmıştık. Yerimiz ortakdı, arabalarımız ayrıydı. 15 sene bir yeri paylaştık.
Burayı ne zaman açtınız?
2014’de burayı açtık. Ailece çalışacağımız bir yer olsun istedik. Hanım, çocuk ve ben beraber çalışmaya başladık.
Kaç metre kare?
6 bin metre kare. İçinde tamirhanesi, yıkama yeri, vitrini var. 7 kişi çalışıyoruz.
Daha çok hangi arabaları bulunduruyorsunuz?
BMW.
İşleriniz nasıl?
Ben çok memnunum. İyi gidiyor. Sistemimizi kurduk. Garantili araba veriyoruz. Tamirhanemiz sadece bize çalışıyor. Dışardan iş almıyoruz. Aldığımız ve sattığımız arabaların tamirini yapıyoruz. Garantili. Yeni araba satmıyoruz.
İleriye dönük ne düşünüyorsun?
Yaş oldu 46, 4 sene sonra bu işte yokum. 50 yaşında bırakacağım. Ben dünyayı dolaşa- cağım. 60’dan sonra ne yapayım.} Bist du nicht mehr fit. 30 sene bu işi yapmış olacağım. Yeter. Oğlan devam edecek.
• Söyleşi Adnan ÖZTÜRK