Prof. Dr. Rıza Öztürk, hem sosyal hemde siyasi alanda aktif bir Türkiye kökenli akademisyen. Bielefeld Üniversitesi öğretim üyelerinden ve SPD adına Bielefeld Belediye Meclisinde bulunuyor. İstanbul doğumlu, Almanya‘da ikinci nesil.
16 Mart günü Belediye‘de yapılan Fraksiyon Toplantısı (Guruplar toplantısı) sonrası görüştük. Toplantının sonucunu sorduk, Korona Vırüsü ile alakalı hangi tedbirlerin alındığını öğrendik. Ve tabii ki, üniversitedeki eğitim.
İşte kısa sohbetimizdeki sorularımıza aldığımız cevaplar.
ÖĞRENCİLER YOK AMA BİZ OKULDAYIZ
Sizi iki yönünüzle tanıyoruz. Bir akademik diğeri siyasi. Şuan üniversiteler Korona Virüsü münasebetiyle kapandı. Üniversitede gelecekte verilecek ders ile alakalı bir çalışma var mı?
Okul kapalı, öğrencilerimiz yok, fakat personeller çalışıyor. Hedefimiz çok hızlı bir şekilde digital ortama girmek. Ve öğrencilere ders vermek veya dökümantasyon bırakmak. Bu çalışmalara önceden başlamıştık fakat, şimdi mecbur kaldık, hızlandırdık. Çok basit bir şey değil bütün dersleri digital ortama çekmek, zira didaktik ortamda olmak lazım. Bir dersi digital ordamda nasıl anlaırtsın kafa yoruyoruz.
İLERDE KULLANABİLİRİZ
Yapılan çalışma geçici mi yoksa kalıcı mı olacak?
Tabii ki ilerde kullanmak üzere hazırlıyoruz. İyi bir altyapı olacak.
Nasıl olacak açar mısın? Diyelim ki sizin değişik şehirlerde öğrencileriniz var, digital ortamda mı dersler yapılacak?
Evet, canlı olarak ben nerdeysem bu olay gerçekleşecek. Ayrıca küçük gruplarla çalışma imkanı sağlanacak. Burada en gelişmiş teknoloji kullanılacak. Hatta imtihanlar bile yapılacak.
Öğrenci tek başına olduğu yerde mi?
Evet, bazıları belki tek başına bazılarıda başka yöntemlerler.
O zaman rahat kopya çekebilirler, değil mi?
Orda bir sıkıntı yok. Altyapıyı öyle yapıyorsunuz ki, öğrenci platformdan çıktığı anda, imtihan kopuyor, iptal ediliyor. Diyelim ki, bir başka bilgisayar ile takviye etti, o arada sınav kağıdı kapanıyor.
Yedek bir bilgisayarı varsa?
Odalara girmeden kontroller yapılıyor. Fakat daha işin başındayız. Önlemleri alınacak.
YAŞI İLERLEMİŞ HOCALAR HAZIR DEĞİL
Bütün hocalar bu konuda hem fikir mi?
Değil aslında, yaşı biraz ilerlemiş olan kişiler bu ortama hazır değiller. Bu işleri daha çok asistanlar yönetiyor.
O zaman bekleyip göreceğiz.
Evet, bekleyip göreceğiz tabii ki…
Bir kaç sorumuzda dünkü toplantınızla alakalı olacak. Nasıl bir karar çıktı toplantıdan?
Gruplar arası yaptığımız toplantıların süresi 15 dakika ile sınırlandırılması kararı alındı. Ve sadece acil konuların ele alınması istendi. Mesela bu süreçte büyük tartışmalar olmayacak. Korona ile alakalı genel kararlar yetkili kurumlarca alınıyor ve halka duyuruluyor.
ÇAY KAHVE DEĞİL SU BİLE YOK
Yani muhabbet yok, çay yok, kahve yok?
Onları geçtik su bile yok. Çünkü, uzmanlar uyarıyor, kalabalık ortam olunca, 15 dakikadan fazla odada kalmamaya çalışın. Fazla kalınacaksa mola verin veya odanın penceresini açın.
OY KULLANMA İŞLEMLERİ MEKTUPLA OLABİLİR
Başka ne?
Bir tanesi buydu. Diğeri 3 Nisan‘da yapılacak toplantı iptal edildi. 20 Nisan‘a kadar da yapılması planlanan bütün komisyon toplantıları bu anlattığım formatta olacak. Ayrıca, büyük bir ihtimalle 13 Eylül‘de yapılacak seçimlerde başka bir formata çekilebilir. Mesela partiler seçim için adaylarını belirlemeleri lazımdı. Aday belirlemek bu şartlarda zor. 21 Mart‘ta parti toplantımız olacaktı, bu iptal edildi. Bu toplantı olmadan aday belirleyemeyiz. 25 Nisan‘a kadar adaylar açıklanacaktı. Ayrıca bu seneki, Eylül‘de yapılacak seçim belki sadece mektup ile olacak. Aldığım intiba şu, Korona olayı biraz daha sürecek gibi.
Yani?
Yaza kadar Bielefeld‘i tam olarak kapatabilirler. Rakamlar her gün değişiyor. Mesela restoranlar kapatılacak. Müşteri kabul etme şartları ağır. 2 metre ara ile masa kurulacak ve en fazla 100 kişi içeri girebilecek.
ALDIĞIM İNTİBA HER TARAFIN KAPATILACAĞI YÖNÜNDE
Başka hangi tedbirler alındı?
Sayın başbakan eyalet başbakanlarıyla bir toplantı yaptı. Bazı kararlar alındı. Şöyle diyelim, süper marketler, eczaneler, benzin istasyonları hariç her şeye kısıtlama geldi. Bana sorarsanız en kısa zamanda ve çok hızlı bir şekilde, süper marketler, ezcaneler ve benzin istasyonları dışında her taraf kapatılacak. Aldığım imtiba bu.
KOMŞUYA GİTMEYELİM EVDE KALALIM
Ne tavsiye edersiniz?
Bizimkiler özellikle dikkat etsinler. Nasıl olsa dışarı çıkamıyoruz, „Siz bize gelin, biz size gelelim“ yapmasınlar. Zor bir şey, Türkler sohbet ortamını severler.
KORONA VİRÜSTEN KİMSE ÖLMÜYOR, MAKİNASIZLIKTAN ÖLÜNÜYOR
Demek istiyorsunuz ki, „Siz bize gelin, biz size gelelim“ yapmayın?
Hayır olmasın. En azından bir süre olmasın. Yaşlı insanımız biraz fazla, hemen hemen her ailede var, biraz dikkat etsinler. Bu işin şakası yok.
İlginç olan kimse Korona virüsten ölmüyor. Ciğer hastalıklarından ölmüyor. Neden ölüyor, yatak ve makina yokluğundan ölüyor. Solunum cihazlarının azlığından insanlar ölüyor. İtalya‘ya baktığımızda, yaşlı insanlar olsa bile ciğerleri su toplamışsa hastaneye gidiyordu. Nefes alamıyorsa solonum cihazına bağlanıyordu, ağır hasta değilse bir süre sonra çıkabiliyordu. Fakat şimdiki ortam çok farklı. Kapasitenin üstünde insan hastaneye gittiği zaman, istenilen hizmet verilemiyor. Mesela İtalya‘da, öyle bir noktaya gelindi ki; 10 hasta varsa onlar karar veriyor, kimi tedavi edeceklerine. O kadar vahim bir durum. Yani yaşama şansı kimde daha yüksekse o makinaya bağlanıyor. Fakat hastalıkların hepsi aynı. Ciğeri su topluyor, iltihaptan dolayı nefes olamıyor. Nefes alamadığı içinde makimaya bağlanması lazım.
10 BİN ADET SİPARİŞ VERİLDİ, ÜRETİLİYOR
Peki bu cihazın üretimi ne aşamada?
Başladılar. 10 bin adet Alman devleti bir şirkete ihale etti. Yarım sene, 9 ay sonra hazır olacak.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Dikkat etsinler ve ciddiye alsınlar. Özellikle yaşlılar. Mümküm mertebe tramvay ve otobüs kullanmasınlar. Ya az kişi var diyorlar, sıkıntı az kişi var çok kişi var olması değil. Elle tutulan yer, silinmezse en az 2 gün yok olmuyor. Kalıyor. Yürüyüşe çıksınlar tek başlarına. Komşuya misafirliğe gitmesinler, gelmesinler.