yazdı
15 Nisan Çarşamba günü Federal Almanya başbakanı Angela Merkelkonuştu. 23 Mart 2020 Pazartesi günü başlayan yasakların kısmen kaldırıldığını duyurdu. Korona virüs salgınını önlemek için alınan tedbirden dolayı kapatılan işyerleri Pazartesi tekrar açılacak. Açılacak yerler 800 metre kare alanla sınırlı. Diğerleri öncelikle konsept hazırlayacak ve sonra karar verilecek.
Peki gerçekten hayat normale dönecek mi? İşte bu soruya cevap vermek çok zor.
BELKİDE MERAKTAN DOLAŞIYORLAR
Bu gün (18 Nisan 2020 Cumartesi) Bielefeld sokaklarını dolaştım. Çok değil bir ay öncesine kadar cıvıl cıvıl olan alışveriş merkezi Bahnhof sokağında tek tük insanlar dolaşıyordu. Hava almak için çıktıkları her hallerinden belliydi. Birkaçı dondurma almışlar, birkaçı da DM ile Müller mağazalarına girmişlerdi. Belki de meraktan mağazaları dolaşıyorlardı kim bilir?
Biraz daha elitlerin ve zengin tabakanın takıldığı Altstadtdaha hareketliydi. Orada da Alter Markt’ın olduğu yerde Pazar kurulmuştu. Sebze meyve satılıyordu. Yine kafeler açıktı, dışarıya servis yapıyorlardı. Dondurmacılarda öyleydi. Birkaç işyeri de pazartesi günü için hazırlık çalışmasındaydı. Mesafe çizelgesi gibi falan…
ŞİKAYET VAR
Mesafe çizelgesi deyince aklıma geldi, Türk marketlerinden şikayet gelmekte. Bu defa şikayet karşılıklı; hem market sahibi müşteriden, hem de müşteri market sahibinden şikayetçi. Esasında her ikisinin de şikayeti aynı noktada: kurallara riayet edilmemesi… Bir de market sahiplerinin koronayı fırsat bilerek fiyatları yükseltmesi. Mesela kasada sıraya girerken fiziki mesafeyi korumayanlar, yada korumaya dikkat etmeyenler… Burada belki biraz daha, zorunlu mesafe tutulmasını sağlayacak düzenleme yapılabilir.
BİZİ TERCİH EDİYORLAR SAĞOLSUNLAR, FAKAT KURALLARA DA UYALIM
Müşterinin şikayetini market sahibine açtım. Aynen şunları söyledi: “Bütün marketler gibi bizde korona virüsten dolayı bazı kurallar getirdik. Mesela alışveriş arabalarının sayısını azalttık ve araba alma zorunluluğu getirdik. Markete girmek isteyen her kişi araba almak zorunda. Vatandaş bu kurala uymak istemiyor, daha ilk girişte zorlamalar başlıyor. ‘Bir parça bir şey alacağım’diyerek getirilen kuralı çiğnemek istiyor. Bu kuralları onların ve her birimizin sağlığı için getirdik. Uyulması zorunlu. Bizde sorumluyuz. Kapıya resmi güvenlikçi aldık. Adam iki gün sonra ayrıldı gitti. Giderkende, ‘Ben bu işi Alman marketlerinde de yaptım, orada hiçbir sıkıntı çekmemiştim. Fakat burada zorlama çok oluyor, tanıdıklar geliyor ne diyeceğimi şaşırıyorum.’dedi. Kimseyi kızdırmak istemediği için çocuk işini bıraktı. Müşterilerimiz bizi tercih ettikleri için geliyorlar, çok sağolsunlar, minnettarız. Fakat, kurallara da lütfen riayet edelim”.
Daha çok anlattı. Anlattıklarında haksız da sayılmazdı…
İNSANLAR HASRET KALMIŞ GİBİ MAĞAZALARA DOLUŞURLAR MI?
Dönelim yine pazartesi gününe… Ne olur Pazartesi mağazalar açıldığında? İnsanlar hasret kalmış gibi içeri doluşurlar mı? Hiç sanmam!..
Bu konuyu birkaç iş insanı ile görüştüm. Ne düşündüklerini sordum. Çok iyimser bir tablo çizmediler. “Gıda sektörünün dışında her alanda çok zor bir süreç bizi bekliyor. İnsanlar tasarrufa yönelecekler. Çok çok elzem olan ihtiyaçlarını alacaklar.” dediler. Bir diğer iş insanı da “Oğlum araba alacaktı vazgeçti, ben de hanıma sene sonuna kadar kıyafet almayacağımı söyledim” diyerek sorumu cevaplandırdı. Verilen cevaplarda karamsarlık hakim.
Berberler 4 Mayıs’tan sonra hizmet vermeye başlayacak. Fakat gastronomi ne olacak? En çok merak edilen restoranların durumu. O daha belli değil. Bazı yorumcular eğlence dünyası gibi değerlendirileceğini söylüyorlar. Bu da şu anlama geliyor; restoranlar, düğün salonları gibi 31 Ağustos’tan önce hizmet veremeyecekler.
Tablo bu, bekleyip göreceğiz…
