Öncelikle kısaca kendimi tanıtmak isterim. 57 yaşındayım, evli ve bir kız çocuk babasıyım. İstanbul’da doğup büyüdüm, tüm eğitim hayatımı orada tamamladım. İktisat Fakültesi, İşletme Bölümü mezunuyum. 1995 yılından bu yana Almanya’dayım ve 2000 yılından beri de Bielelfeld’de yaşıyorum. SPD üyeliğimin yanı sıra, yaklaşık 5 yıldır da Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu (HDF) Başkan yardımçısı görevini yürütüyorum.
Bilindigi üzere NRW eyaletinde 13 Eylül’de yerel seçimler yapılacak ve ben de uzun yıllardır aktif olarak çalıştığım SPD’den Bielefeld şehir merkezinin doğu bölgesinin (Stauteiche) Kent Meclisi adayıyım. Niçin bu göreve talibim? En basitinden benim gibi göçmen kökenlilerin (eğer Almanya vatandaşı değillerse) yerel seçimlerde dahi oy kullanma hakkı bulunmuyor. Bu durumda kentte yaşayıp, kentin söz sahibi olması gereken çok sayıda göçmen kökenlinin kentleri ile ilgili görüş ve düşüncelerinin siyasi yetkililere (Kentin yöneticilrine, karar alıcı otoritesine) aktarılamıyor olduğu anlamına gelir. Bu durumda kentin bir kısım yaşayanının kentlerinin yönetimine katılamamsı demektir. Şehir Meclisinde bu ve buna benzer bir çok konuda Almanya doğumlularla eşit haklara kavuşmak için hem Türkiye’den göç edenlerin hem de diğer ülkelerden her ne sebeple olursa olsun göç edip kentimizde yaşayanların bir temsilcisi olmak istiyorum.
Bielefeld gelişmekte ve büyümekte olan bir şehir. Biz SPD olarak, bir plan çerçevesinde, en temel kent – yaşam sorunları olan konut, eğitim, ulaşım ve çevre kirliliği gibi ana sorunların dışında, bir de göçmen kökenlilerin Almanya’da yaşama uyumu, göçmen gençliğinin farklı kültürlerden gelmiş olmalarından kaynaklı sürtüşme ve dışlanmışlıklarının önlenmesi ve bunun gibi özel konulara da ağırlıkk vererek önümüzdeki beş yılda Bielefeld şehrini daha da kalkındırmak ve her kentlimiz için mümkün olabilen en eşit koşullarda ve sosyal düzen anlayışıyla yaşanabilir, örnek bir kent yapmak istiyoruz.
Her kentlimizin hem bu gününe, hem yarınına, yani geleceğimize karşı sorumlu olduğunu düşünüyorum. Siyaset insanlar için yapılmalı, insanlar siyasetin bir aracı olmamalıdır. Bizler, göçmen kökenliler eğer siyasi ve sosyal alanlarda güçlü ve söz sahibi olamaz, buradaki varlığımızı “Buralı gibi” hissetiremezsek, yasadığımız sorunların algılanması, yorumlanması ve etkili bir biçimde çözümlemesi anlamında adımlar atamayız.
Bu sebeple; 13 Eylül 2020’de kentinin yönetimi için oy kullanabilecek yeterlilikteki her göçmen kökenliyi oy kullanmaya davet ediyorum!
13 Eylül 2020’den başlayarak gelin gelecegimizi hep birlikte şekillendirelim.
Birol Keskin
SPD’den Kent Meclisi Adayınız
Sorularınız ve önerileriniz için: birolkeskin@googlemail.com
