Mobbing, psikolojik bis savaştır. Karşıdakini psikolojik olarak bunalıma sokabilecek bir silahtır. Genelde işyerinde, okulda, derneklerde en az bir kişinin bir kişiye karşı yürüttüğü sürekli ve sistematik baskı, kızdırma, alay geçme, kötüleme, dışlama, incitme veya dedikodusunu yapmaktır. Bu taciz olayında iki taraf da birbirini tanır.
Aslında böyle bir davranış hayvanlara öz bir huydur. Birçok hayvanın bir hayvana saldırmasına literatürde “mobbing” derler.İlk olarak 1968´de Konral Lorenz bu kelimeyi kullanmış. Ama hayvanlar için kullanmış. 1969´da Heinemann bu kavramı ilk defa insanlar için kullanmış. Birçok kişinin acımasızca bir kişiye saldırması olarak tanımlamış. Bugün kullandığımız kelime anlamıyla mobbing, psikolog Leymann tarafından 70´li senelerin sonlarına doğru kullanılmış.
Kelime latince mobile vulgus(yani heleyana gelmiş bir grup) kaynağından geliyor. Zaten “mob”, grup anlamına geliyor.
Bu psikolojik baskının hedefi örneğin işyerinden attırmak olabilir veya gözden düşürtmek olabilir. Yayılmış olan metotlar şunlardır: kişi hakkında yanlış bilgiler yaymak, yalan söylemek, iş veren iseniz o şahısa manasız görevler vermek, şiddetle tehdit etmek, sosyal dışlamak, durmadan tenkit etmek.
Mobbing, genelde farklı olanlara, korkulu olanlara karşı yapılır. Öz güveni az olanlar, boy veya fiziksel olarak diğerlerinden küçük ve zayıf olanlar, sosyal farklı olanlar, örneğin markalı eşyalar giy(e)meyenler, etnik farklı olanlar mobbingin hedefi olabilirler. Özellikle sakat olan çocukların %80´i mobbingzededir.
Saldırılan şahısta, muhakkak saldıran gruptan ayırt eden, farklı bir norm vardır.Bu çok basit birşey olabilir. Mesela şahıs kel olabilir. Tüm diğerleri saçlı olabilir. Daha önemli şeylerde olabilir. Mesela sakat olabilir. Huy ve karakteri farklı olabilir. Mesela rüşvet almayan biri olabilir. Ama muhakkak bir değişiklik vardır. Zaten bu değişiklik, diğerlerin gözünde asıl tetikleyici nedendir. Saldırılan kişi yalnız olduğu için, kendisini müdafa etmesi çok zor. Dolayısıyla psikolojik olarak bunalıma, depresyona girer.
Mobbing sosyalpsikolojik bir olaydır. Mobbing edenlerin bir çoğu kendi aşağılık komplekslerini gizlemek için bir kurban ararlar. Grup halinde birini aşağılayarak, aslında kendilerini aşağılanmadan koruduklarını zannederler. Yani, “kurban ben olabilirdim. Olmamak için, taciz eden tarafta olmalıyım“ düşüncesiyle hareket ederler.
Mobbing yapanların çoğu başka insanlar üzerinde etkisi olan şahıslardır. Aslında bu kişiler pek sevilmeyen insanlardır. Ama kimse onlara karşı sesini yükseltmek istemez. Çünkü yükseltenler de sosyal dışlanmaya maruz kalırlar.
Okullarda Mobbing
Mobbing´in en yaygın olduğu yer ise okuldur. Tahminlere göre her on öğrenciden biri mobbinge maruz kalıyor. Orta okullarda daha da yaygın. Sadece öğrencilerin kendi aralarında değil, öğrenciler ögretmenlerini de mobbing edebilir. Hatta öğretmenler arası mobbing de var.
Okuldaki mobbingin üç çeşiti var:
Şiddetle mobbing: dövmek, eşyalarını kırmak, tehdit etmek.
Kavli mobbing: yani sözel olarak, küfür ederek, alay ederek.
Sosyal mobbing: dışlayarak, ciddi almayarak, sorularına cevap vermeyerek.
Öğrenciler hem kendi sınıfdaşları tarafından, hem de öğretmenleri tarafından mobbing edilebilinirler. Mesela öğretmenlerin “Senden adam olmaz!” demeleri de veya bir hatadan dolayı üf püf etmeleri bu kategoriye girer. Mobbingin en hafif durumu, arkasından dedikodu etmektir. Ama çoğu zaman buna bile gerek yok. Mobbing doğrudan yüzüne karşı yapılıyor.
Öğrencinin mobbing edildiğini veliler nereden anlar: 1.) Öğrenci okula yalnız değil, başkalarıyla, aslında pek hoşlanmadığı kişilerle beraber birlikte gitmeye başlayınca. Çünkü şiddetin çogu okul yolunda (otobüsde, okul bahçesinde, tenefüs alanında) gerçekleşiyor. 2.) Okula hiç gitmek istemiyor 3.) Okula gitmemek için bahaneler (karnım, başım ağrıyor) 4.) Notların birden düşmesi 5.) Özgüvenin gitmesi.
Mobbing yapan öğrencilerin psikolojik yapıları: 1.) İçindeki kontrol edemediği şiddet duygusunu dışarıya vuruyor ve belki rahatlıyor 2.) Kendisine bir çap oluşturuyor. Sevilmek istiyor. Böyle bir hastalığı var. Ev´de sevilmediği, belki şiddet gördüğü için, başkaları tarafından sevilme ihtiyacı duyuyor. 3.) Başkalarından belirli bir üstünlüğü varsa, o üstünlüğü kötüye kullanıyor. 4.) Okulda başarısız olmaktan korkuyor.
Öğretmenler açısından çözüm için, üç tane hurafeyi çözmemiz gerekiyor: 1. Bizim okulda mobbing yok. 2. Olsa da, zararsız, az olur 3. Öğretmen olarak mobbinge karşı gelemem.
Sınıftaki sosyal-hava çok önemli. Öğretmen dengeyi kurmalı. Kuramıyor ise, problemler başlar. Öğretmenler olayı görmeli, susmamalı ve harekete geçmeli. Velilerin bizzat mobbing edenlerle görüşmeleri ise faydalı değildir.Öğrenci bu seferde “Anne-baba´na mı şikayet ettin?“ diyerek mobbing edilir.
Mobbing hasta eder
Mobbinge maruz kalan biri hem psikolojik olarak, hem de fiziksel olarak hastalanır. Sadece iş hayatı değil, özel hayatı da alt üst olur. Mobbingzedeler özel hayatlarında tedirgin, korkak ve aşağılık kompleksine varırlar. Demotive olurlar, güvenleri azalır, sosyal hayattan geri çekilirler, panik durumlar ortaya çıkar.
Mobbingden kurtulmak için önce öz güveni yeniden kazanmak gerekiyor. Mobbing yapanlara karşı kesin sınırlar gösterilmeli. “Şaka tamam. Ama gerisine izin vermiyorum” denmeli. Ne kadar erken ”DUR“ denilirse, o kadar faydalı ve etkili olur. Yoksa ilerledikçe mobbing yapan için de bir alışkanlık, bir ülfet peyda eder, şartlanma olur. Bu durumdan kurtulmak daha zor olur.Bu nedenle korktuğunu göstermemeli. Karşılık veremeyeceğini karşı tarafa yansıtmamalı.
Mobbing ileri safhalara ulaşmış ise ve bu durumdan kurtulmaya niyet ettiyseniz, muhakkak üçüncü bir şahısın yardımını almak gerekiyor. Mesela iş yerinde yüksek bir yetkili olabilir. Bu kişi hakim rolünde yardımcı olabilir.