Faruk Şen, İstanbul’da toprağa verildi

Türkiye Araştırmalar Merkezi eski Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, yakalandığı amansız hastalığa 25 Ocak 2025 tarihinde İstanbul’da yenik düştü. Merhumun Cenazesi 27 Ocak 2025 Pazartesi Kanlıca’da toprağa verildi.

Cenaze namazına Almanya'dan dostlarıda katıldı. Fotoğraf: Dr. Erdal Osmancelebioğlu

İSTANBUL (Öztürk)

Prof. Dr. Faruk Şen, 2 Ekim 1971’de 5 arkadaşı ile Münih kentine geldi. Buradan Münster’e gelerek yüksek öğrenim yaptı. İşletme mezunu olan Şen, 1 Ekim 1985 yılında Türkiye Araştırmalar Merkezi’ni  Alman Bilim ve Freuden Beck Vakfı ile birlikte o tarihte Almanya’nın başkenti olan Bonn’da kurdular. İlk ofisleri Alman Bilim Merkezi binasındaydı. 

Prof. Dr. Faruk Şen, Türkiye Araştırma Merkezi’nin ( TAM )kuruluşu ile birlikte; Almanya’da yaşayan Türkler ile alakalı, zaman zaman da tartışılan veriler olsa bile yüzlerce araştırmaya imza attı.. Ve hep Alman-ya’nın gündeminde bulundu. Türklerin potansiyeli konusunda  tek güvenilir kaynaktı. İş insanları ön plandaydı.

FARUK ŞEN İLE 2008’DE RÖPORTAJ YAPMIŞTIK

Adnan Öztürk’ün, Öztürk Gazetesi’nin Eylül 2008” sayısında yayınlanan geniş röportajın giriş yazısı şöyleydi:

“Faruk Şen, Türkiye Araştırmalar Merkezi ile her zaman Almanya’da gündemde oldu. Bazen yaptığı araştırmalarla, bazen de verdiği demeçlerle. Hakikaten çok çalışılıyordu. Bizim e-postamıza nerdeyse her gün TAM menşeli haberler düşüyordu. Ulusal gazetelerde mütemadiyen, yerel gazetelerde ise her sayıda TAM ile ilgili haberler yer alıyordu. Bu haberlerin hızı Faruk Şen‚in kurumdan el çektirilmesi ile kesildi

Herkesin merak ettiği soruyu tabii ki, bende merak ediyorum. TAM eski günlerine dönecek mi? 

Bu soruyu Prof. Dr. Faruk Şen‚e de sordum. Çok kuru bir şekilde iki defa „inşallah, inşallah“ dedi. Bu „inşallahların“ devamını getirmedi. Ama, söyleşimizin sonuna doğru, „kurumun başına gelecek kişi bağımsız olmaz, Türkiye, eğer çalışmalarının dışında tutulursa, Türkiye Araştırmalar Merkezi’nin gereği yok” imasında bulundu.

Röportajı Faruk Şen‚in lüks evinde gerçekleştirdik. 5 Mayıs 2008 tarihinde Referans Gazetesi’nde yayınlanan, „Avrupa’nın Yeni Yahudileri“ yazısından sonra, TAM’dan el çektirilmesi, yazıyı okuyan her aklı selimi şok etti. Ne alaka ? denildi. Yazıda, Almanya’nın „alınganlık“ yapacağı nokta neydi diye herkes birbirine sordu. O yazıda açıkcası Türkiye daha çok eleştiriliyordu. Musevi asıllı işadamı İshak Alaton‚a destek veriliyordu. 

Röportajda Faruk Şen, kendisine yapılan komployu anlattı. Ama, bir yazı ile el çektirmenin anlamsız olduğunu da herkes biliyordu. Bu işin içinde mutlaka bir şeyler daha var. Ama ney? Fısıltı gazeteleri etrafta dolaşıyor. Faruk Şen, bu çıkış işinin üzerine sadece „kurum zarar görmesin“ diye gitmiyorum diyor ama, gerçekten o mu, bilemiyorum!! Pekde öyle değil gibi..

Söyleşimizde, Prof. Dr. Faruk Şen yeni bir kuruluş ile yola devam edeceğini söyledi. Hatta, beraberinde  Türkiye Araştırmalar Merkezi, bünyesinden uzmanları da götüreceğini açıkladı. Her ne kadar „TAM’a karşı kurmadık“ bu kuruluşu dese de, açıkcası pek inandırıcı değil. „Beni çalışmaktan, doğruları söylemekten kimse alıkoyamaz“ demesi de, bir yerlere mesaj verme imasını taşıyordu.”

117 TANE  KINAMA MESAJI GELMİŞ TARİHİNDE İLK DEFA, DİTİB’TEN MİLLİ GÖRÜŞ’E SAHİP ÇIKMIŞLARDI

Prof. Dr. Faruk Şen röportaja şu sözlerle noktayı koymuştu:  “Bana yapılanlar, çok iyi hazırlanmış bir komploydu. Ama üzülmedim. Çünkü beni sahiplendiler. Özellikle Almanya’ya döndükten sonra çok iyi gelişmeler gördüm. Musevi örgütlerinin korkunç bir dayanışması oldu. Türk örgütlerinden 117 tane kınama mesajı geldi. Tarihinde ilk defa DİTİB’den tut Milli Görüş’e kadar herkes benimle dayanışma içinde oldular. Müteşekkirim. Alman basını ilk 4 gün çok aleyhimde oldu, sonra objektifleşti. Ben burada Türk basınının da dayanışmasını hiç unutamam. Hiç ayrımsız yayınlanan bütün gazeteler dayanışma içinde oldu.”