CDU’lu Türk kökenli politikacı Serap Güler ile Agusburger Gazetesi uzun bir röportaj yayınladı röportajın bir kısmının tercümesini yayınlıyorum.
İstifade edeceğimize inanıyorum, göçmen kökenli bir politikacının bakış acısı ile Almanya siyaseti.
· Güler Hanım, az önce partinize acı bir teşhis koydunuz. CDU artık birçok insanın sorunlarına herhangi bir çözüm sunmuyor. Bu nasıl olabilir?
Son 16 yılda kendimizi fazla rahat bıraktık ve Şansölye‘nin popülaritesine güvendik. Savaşmayı ve mücadeleyi unuttuk. En iyi fikirlere sahip olmak veya popüler olmakta yeterli değil. Biz insanların bizi tekrar seçeceğine inanıyorduk.
Ancak sadece CDU‘nun geçmişte neler başardığına övünmek yeterli değil.
· Genel Sekreter olarak, CDU‘nun yeniden sosyal adaleti politikasını sağlamak istiyorsunuz. Neden özellikle bu konuya odaklanıyorsunuz?
Güler: Çünkü bu son yıllarda partimizin eksik olan politikasıydı. Ve ayrıca kendi biyografim yüzünden. Girişimci veya akademik bir aileden gelmiyorum. Babam Türkiye‘den misafir işçi olarak geldi ve yeraltında madenci olarak çalıştı. Annem temizliğe gitti. Paraya ihtiyaç duyduk ve her şeye gücümüz yetmedi. Ülkemizde birçok insan aynı şekilde hissediyor. Ama artık onları umursamadığımızı düşündükleri için bizi seçmiyorlar.
· Bir SPD genel sekreteri de böyle konuşabilir. Partinizdeki birçok kişi, CDU‘nun düşüşünün nedeni olarak sözde sosyal demokratikleşmeyi görüyor.
Güler: Yanlış. CDU markasının özü, muhafazakar ve liberal olduğu kadar sosyal olanı da içerir. “Yeni Sosyal Politika” bir zamanlar CDU‘nun programıydı. SPD bunu kendisi için kiralamadı. Partimizde gerçek sosyal demokratikleşme personel tartışmalarında yaşanıyor. 2018‘den beri neredeyse sürekli olarak kendi parti liderliğimizi sorgulamamız bizi çok üzdü. Geçmişte bu sadece Sosyal Demokratlar bunu yapardı.
· Tartışmalar en azından Ocak ayında yapılacak parti kongresine kadar devam edecek gibi fakat „Friedrich Merz“ tekrar üçüncü defa aday oluyor neden onun seçilmesini engellemek istiyorsunuz?
Güler: Bir dakika! Helge Braun‘da başka bir adayı destekliyor olmam Friedrich Merz‘i engellemek istediğim anlamına gelmiyor. Kesin olan bir şey var: Seçimden sonra CDU, kim olursa olsun, yeni başkanın arkasında bir araya gelmeli. Son iki seçimden sonra başaramadık. Bu başarısızlığı üçüncü kez yaşamak istemiyoruz.
· Sadece CDU içinde değil, CSU ile de bir anlaşmazlık vardı. Bu nasıl devam etmeli?
Güler: Gerçek şu ki, ilişkinin acilen düzeltilmesi gerekiyor. Seçim kampanyası sırasında kısmen biriken öfke yavaş yavaş buharlaştı. Ve sanırım Markus Söder, anlaşmazlığın sadece CDU‘ya değil, CSU‘ya da zarar verdiğini artık anladı. Bavyera eyalet seçimleri bile bugünlerde artık kesin kazanılacak gibi gözükmüyor. Bu nedenle, her iki tarafın da birbirini hızla yeniden buluşması bir öncelik olmalıdır.
· Siz Armin Laschet tarafından keşif edilmiş birisi olarak seçim sonrası ne hissetiniz. Bavyera‘dan gelen bu alaylar hakkında kendisininde ne kadar etkilediğini artık kendisi de gizlemiyor. Onun yenilgisi hakkında kişisel olarak ne hissettiniz?
Güler: Canımı acıtıyor, bunu açıkça söylemeliyim. Hala iyi bir şansölye olacağına inanıyorum.
· Seçim felaketinden ne gibi dersler çıkardınız?
Güler: Şansölye adayı seçilmeden önce bu kadar beklemenin büyük bir hata olduğunu. Seçimden birkaç ay önce kimin en tepede olacağını bilmiyorsanız, nasıl iyi ve zorlayıcı bir kampanya başlatabilirsiniz? Heiner Geißler bile muhtemelen bunu başaramazdı. CDU için ders ancak şu şekilde olabilir: En iyi aday seçimden en geç bir yıl önce belirlenmelidir.
· Laschet gibi, Genel Sekreteri olmak istediğiniz Helge Braun da Merkel döneminin devamını temsil ediyor. Hatta bazıları Merkel hayranları için son kurşun olduklarını iddia ediyor. Bunu bir iltifat mı yoksa bir aşağılama olarak mı görüyorsunuz?
Güler: Bence tamamen saçmalık. Helge Braun bağımsız bir siyasi figürdür. Bunun dışında: Angela Merkel‘den inanılmaz çok şeyler öğrenebilirsiniz. Bu kadın 16 yıl boyunca Federal Şansölyeydi, dört seçim kazandı ve tüm krizlerde bize yol gösterdi. CDU‘yu sabit tutarken, diğer birçok ülkede muhafazakar partiler unutulup gitti. Angela Merkel elbette hatalar yaptı ama ülkemiz için çok büyük şeyler başardı. Ve insanın neden ondan uzaklaşması gerektiğini anlamıyorum.
· En azından gösterişli soğukkanlılığıyla Helge Braun’da Şansölye‘ye oldukça benzer bir kişi. Bu rahatsızlık vermez mi? Acaba CDU‘nun başına farklı bir isim veya oldukça çekim merkezi olan birine ihtiyacı yok muydu?
Güler: Evet, kolay kolay rahatsız olmaz. Bu büyük bir güç. Ayrıca, uzmanlık alanında son derece geniştir ve yine de başkalarına, onlardan üstün olduğu hissini veren biri değildir. Öylece çıkıp herkesin peşinden koşmasını beklemiyor. Başkalarını dinler, onları ciddiye alır ve bazen farklı bir yola ikna olmaya hazırdır. Bu insanı boyutundan çok etkilendim. İyi bir parti lideri olmak için her fırsatta havai fişek patlatmak zorunda değilsiniz. Nadine Schön ve ben bunun için yapabiliriz (gülüyor).
· Son zamanlarda, birçok Birlik politikacısı, henüz kurulmayan ampel koalisyonu için eleştiri yollarını kullandı. İnsanları kendi fikirleriniz konusunda heyecanlandırmanın doğru yolu bu mu?
Güler: Biz muhalefetiz ve bir şeyler yolunda gitmediğinde bunu söylemek görevimizin bir parçası.
Not: Almanya’da siyaset yapan Türk kökenli politikacılar özelikle Türkiye üzerine olumsuz şeyler söylerlerdi ve prim yaparlardı. Serap Güler şimdilik bu konulanlardan uzak duruyor, iyi bir gelişme.
Diğer olumlu bir gelişme ise son yapılan federal seçimlerde göçmenler politika malzemesi yapılmadı.(Türkler konu yapılmadı.)
Son bir gelişme ise Cem Özdemir Tarım ve Hayvancılık bakanı olacak gibi, son dakikada bir değişlik olmazsa.
Buradada Cem Özdemir’in yeterlilik kapasitesi tartışılıyor, çünkü et yemeyen birisi nasıl tarım bakanı olur deniliyor.
Göçmen biri nasıl bakan olur tartışması yok.
· Hami Ramazan ÖZDEMİR